Arama Sonuçları: imam

  • İmam ismail (Altıncı İmam Cafer Sadık’ın oğlu olan İsmail) - (Alevi Önderi, Alevi Önderleri)

    Altıncı İmam Cafer Sadık’ın oğlu olan İsmail’in doğum yeri ve tarihi bilinmemekle beraber, 760 tarihinde hakka yürüdüğü bilinmektedir.

    İsmail, adına kurulan İsmailiye mezhebi ile bilinmektedir. Bu mezhep taraftarları, Mısır’da Fatımiler Devleti’ni kurup, Hasan Sabbah gibi dahi bir önder yetiştirmişlerdir.







    İmam İsmail hakkındaki bilgilerimiz oldukça kısıtlıdır. Bu bilgiler oldukça karmaşıktır. Yine de bizlere göre şöyle bir özet çıkarmak mümkündür: İmam Caferi Sadık’ın şehadetinden sonra Ehlibeyt taraftarları kendi aralarında iki gruba ayrılmış bulunuyorlardı. Bir grup yedinci İmam olarak Musa Kazım’ı kabul ederken, diğer grup imam olarak İsmail’i benimsiyorlardı. Bu karışıklık, çelişki sonucu, Ehlibeyt taraftarları iki gruba ayrılmış oldular. Bazı kaynaklara göre, Ehlibeyt taraftarlarının gücünden çekinen Ehlibeyt düşmanları böyle bir oyun tezgahladılar. Öyle ya da böyle, neticede günümüzde de varlığını sürdüren ve tarihte bir çok önemli başarıya imza atmış olan bir İsmaililik gerçeği var. En doğru çözüm, eksisi artısıyla bu Ehlibeyt taraftarlarını tarihi mirasıyla beraber kucaklamaktır. Ayrı noktalar yerine orta değerler etrafında birleşip, farklılıkları bir zenginlik olarak görmektir. Bizlerin İmam İsmail ile İsmaililik hareketine yaklaşımımız böyledir.

    Devamı..
  • AĞLADILAR ŞAH HÜSEYİN’E

    Ali Fatima’nın nazlı çiçeği Yolundu gülzardan güller ağladı Dedesi Muhammed’in gözbebeği Şah Hüseyin’im diyen diller ağladı

    Ölüm döşeğinde çağ’rıp yanına Muaviye dedi Yezid oğluna: “Hasan’ı ben yedim Hüseyin sana” Duyan işiten kullar ağladı O Yezid ki Şam’a halife oldu Medine valisine buyruk saldı Şah Hüseyin’ı biata zorladı Bu zulmü gören gözler ağladı Göçedip
    bir sure Mekke’de kaldı Ali ailesi kedere daldı Küfeliler gel diye haber saldı Ona mektup yazan eller ağladı Duydu ki Amr ibn ül-As geliyor Bilenmiş bir kılıç, ölüm geliyor Şah Hüseyin orayı terkediyor Arkasından Mekkeliler ağladı      

     

     

     

    Devamı..
  • İMAM RIZA’NIN DİLİNDEN KURAN’DA EHLİBEYT

    KAZIM BALABAN

    Halife Memun’un huzurunda toplanan Irak ve Horasan alimlerine sordular. Sonra da kitabı, kullarımızdan şeçtiklerimize miras kıldık. (108) ayetinin manası nedir?

    Ulema Allah, bu ayetten bütün ümmeti kasdetmiştir.

    Halife Me'mun, İmam Hulki Rıza’ya sordu : Sen ne söylüyorsun?

    İmam Rıza: Ben onların dediği şekilde demiyorum. Allah, bu ayetten Peygamberin Ehl-i Beyt'ini kastetmiştir. Memun: Allah, nasıl ümmeti değil de yalnız Ehl-i Beyt'i kasdetmiştir.

     

    Devamı..
  • İmam Hüseyin Gönüllerin Sultanıdır

    Bir çok kere belirtildiği gibi Hz. Hüseyin, tıpkı dedesi, babası, annesi, abisi gibi komple, dört dörtlük bir insandır. Elbette İmam Hüseyin peygamber değildir. Ancak İmam Hüseyin, yaşamın bütün anlamına sahiptir. Yani güneşten tutalım yıldızlara kadar, dağlardan tutalım nehirlere, çöllere kadar; insan ilişkilerine, insanın maddi-manevi yapısına kadar her şeye hakim ve vakıftı. Söylediği her söz, attığı her adım belli bir bilincin, hesabın, asaletin, geleceğin, ideal insanın protipine göreydi. Aynı asalet, yiğitlik, bilinç ve ideal insan olma Hz. Ali içinde geçerlidir. Zaten İmam Hüseyin bütün bu  zincirin halkası gibi tamamlayıcıdır. Hz. Peygamberden ve Hz. Ali'de  vücut bulan değerlerin temsilcisiydi. Bazıları İmam Hüseyin'in bütünlüğünü göremiyorlar. Hz. Hüseyin'i sadece Kerbela da ki şehadetiyle biliyorlar. Bu eksik bir yaklaşımdır. Kerbela hadisesi İmam Hüseyin'in yaşamındaki doruk noktasıdır. Ancak Kerbeladan öncesi de var. Bu öncesinden de  İmam Hüseyin'in yaşamı yine en ideal olanıdır.

     

    Devamı..
  • Yiğit Olmak Hüseyin Olmaktır

    İnsanın kendi varlığını bütünüyle ortaya koyması ve idealleri için şehadete gitmesi elbette ki çok değerlidir. İnandığı davaya hayatını adaması saygın bir davranıştır.

    Eğer kişi kendisinden geçip bir bütün halinde insanlığın selameti için şehitlikte dahil çaba harcıyorsa şüphesiz bu insan büyük bir ruha sahiptir. O kişi sıradanlığı çoktan aşmış, yaşamın bir üst boyutuna varmıştır. Artık onun yaşam anlayışı, olayları-olguları sorgulayışı/analizi çok çok farklıdır.







    Büyük ruh sahibi sıradan insanların göremediklerini görür. Sıradan insan bir an sonra neler olabileceğini kestiremezken büyük ruh sahipleri insanlığın geleceğini okurlar. Eğer günümüzde kısmide olsa insanlık için refah söz konusuysa bu tarih boyunca insanlık için mücadele veren ve insanlığın daha özgür, güzel, anlamlı, saygın... bir yaşam yaşaması için kendi kısa yaşamlarını feda eden sayısız kahramanların sayesindedir. Burada bu sayısız kahramanları anarken ve mücadeleleri önünde saygıyla eğilirken inancı, dili, rengi, sınıfı ne olursa olsun hepsini sahipleniyoruz. Tabi ki yine klasik muhalefet anlayışı hemen soracak: “Kimdir bu kahramanlar ve ne yapmışlardır?” ve devam edecekler: “Bu kahramanlar neye göre, hangi kıstasa göre kahramandırlar?” Elbette bütün insanlığın dil, din, renk, ırk, sınıf ayrımı yapmaksızın ortak kahramanları tespit ettiği yok. Bir topluma göre kahraman olan birisi başka topluma göre en büyük zulüm edicidir. Bu doğrudur, ancak insanlık çok yavaş da olsa insanlığın ortak değerleri ve insanlığın geleceği için bazı normlar oluşturuyor. Bu oluşan normlar çerçevesinde zamanla bütün insanlığın ortak kahramanları netleşecektir.

    Bizim anlayışımız ve inancımıza göre İmam Hüseyin, bütün insanlığın ortak kahramanıdır. Kahramanlıktan ziyade yol göstericisi, ışığı, ideal insanıdır. İmam Hüseyin, salt bir toplumun, grubun, kavmin, devletin, ulusun, halkın... değil, bir bütün olarak insanlığın ışığı, yol göstericisidir. Dini, dili, rengi kavmi, ulusu, sınıfı ne olursa olsun bütün insanlığın ideal insanıdır. İmam Hüseyin'in şehadetle son bulan yaşamı adeta bir okuldur. Hüseyin'in sözü, Hüseyin'in eylemi, Hüseyin'in olayı, ruhu kısacası her şeyi yiğitliktir, derstir, heyecandır, güç kaynağıdır, tahriktir... Bu manada zaman ve mekanın önemi yoktur. İmam Hüseyin, bütün insanlığın ortak kahramanıdır.

    Devamı..

Son Makaleler

Popüler