Arama Sonuçları: haci-bektas-veli

  • HACİM SULTAN - (Alevi Önderi, Alevi Önderleri)

    Asıl adıyla Recep olarak bilinir. Hacı Bektaş Veli’nin akrabası olduğu sanılmaktadır. Hatta bazı kaynaklar amcasının oğlu notunu düşmektedir. Bilinen asıl gerçek ise, Hacı Bektaş Veli ile birlikte Anadolu’ya gelmesi, Anadolu velilerinden birisi olmasıdır. Hacı Bektaş Veli tekkesinin önemli bir dervişi olup, bu tekkedeki geliştirilmiş Anadolu Alevi tasavvufunu Anadolu toprağına serpmesinde emeği olanlardan bir tanesidir. Seyyitliği 12 İmamlardan Aliyyül Naki’nin soyuna dayandırılır.

     

     

     

    Devamı..
  • Tapduk Emre (Tapduk Emre) - (Alevi Önderi, Alevi Önderleri)

    Tapduk Emre, kesin olmakla beraber 1200 ile 1300’lü yıllar arasında günümüzde Aksaray olarak adlandırılan İç Anadolu bölgesinde yaşamıştır. Tapduk Emre, Hacı Bektaş Veli, Mevlâna ile aynı çağda yaşamıştır. Tapduk Emre ile ilgili bilgiler oldukça azdır. Hâlbuki Tapduk Emre, Yunus Emre’nin hocasıdır. Yunus Emre gibi bir Ulu şahsiyeti yetiştirmiştir. Bu manada o, dergâh sahibi bir pir, rehber ve mürşittir. Büyük ihtimalle Yunus Emre kadar gelişen olmasa da, o başka aydınlatıcılar, gönül erenleri yetiştirmiştir.




    Tapduk Emre, Hacı Bektaş Veli ile aynı çağda yaşamış ve o Ulu Hünkâr ile ilişkiler geliştirmiştir. Hatta bazı kaynaklara göre Tapduk, Hacı Bektaş’ın halifesidir. Tapduk Emre hakkındaki en önemli bilgi, Hacı Bektaş Veli’nin Vilayetname adlı kitabında geçmektedir. Bu menkıbede anlatılan olaylar hem Tapduk Emre’nin hem de Yunus Emre’nin Aleviliğinin kanıtlarıdır. Bazı yanlış bilgi sahipleri ile her şeyi kendilerine yontmak isteyen softalar, Yunus Emre’nin dolayısıyla Tapduk Emre’nin Alevi olmadığını, onların Ehli Sünnet dairesi içinde olduklarını söylüyorlar. Bunların bazıları bilgisizlikten bazıları ise art niyetlerinden dolayı yapıyorlar. Şimdi Vilayetname’den aktaracağımız kısa özet gerçeği açıklıyor.

    Rum erenleri, Hacı Bektaş Veli’ye giderken Emre’ye “haydi sen de bizimle gel”, dediler. Emre, çok güçlü bir erdi. “Dost divanında erenlere nasip veren Hacı Bektaş adında bir er görmedik”, dedi ve Hacı Bektaş’a gitmedi. Emre’nin sözünü Hünkâr’a ilettiler. Hünkâr, Sulucakarahöyük’te Kadıncık Ana’nın evine yerleşince, çeşitli bölgelerden gelen muhipler, müritler ıhtırılmaya başlandı. Bu arada Hünkâr, Saru İsmail’i gönderip Emre’yi çağırttı. Emre yanına gelince Hacı Bektaş, “siz, dost divanında erenlere nasip veren Hacı Bektaş adında bir kimse görmedik demişsiniz, siz o nasip veren elin bir nişanesi/işareti olduğunu da bilir misiniz?”, diye sordu. Emre, “o divanda bir yeşil perde vardı, onun ardından bir el çıktı, bize nasip verdi. O elin avucunda güzel, yeşil bir ben vardı, şimdi bile görsem tanırım”, dedi. Bunun üzerine Hacı Bektaş elini açtı. Emre, Hacı Bektaş’ın avucunda o güzelim yeşil beni görür görmez üç kez “taptuk Hünkârım”, dedi. Bundan sonrada adı, Taptuk Emre kaldı. Emre başındaki tacı çıkarıp Hünkâr’a teslim etti. Hünkâr, tacını tekbirleyip giydirdi. O da izin alıp makamına döndü.

    Vilayetname’de geçen başka bir anlatımda da Hünkâr, Yunus Emre’yi Tapduk Emre’ye eğitim alması için gönderiyor.

    Bilinmesi gereken: Tapduk Emre bir Anadolu erenidir. Ehlibeyt öğretisiyle onlarca derviş yetiştirmiştir. Bunlar arasında ünü günümüze kadar gelen ve düşünceleri ile bütün insanlığı kucaklayan Yunus Emre de vardır.

    Devamı..
  • HIDIR ABDAL SULTAN (Hıdır Abdal Hacı Bektaş Veli'nin Yolundan gidiyor) - (Alevi Önderi, Alevi Önderleri)

     

    Hıdır Abdal Sultan’ın nerede ve ne zaman doğduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bilinenler Hıdır Abdal Sultan’ın, Karaca Ahmet’in evlatlarından olduğu ve Hacı Bektaş Veli’nin yolundan gidip, bundan yaklaşık yedi yüzyıl önce Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Ocak köyünde hizmetlerine başladığıdır. Ocak köyü, Hıdır Abdal Sultan köyü olarak bilinir. Burada bulunan Hıdır Abdal Sultan’ın türbesi her yıl yüzlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. 

     

     

     

     

  • Kimdir bu Kalender Çelebi? - (Alevi Önderi, Alevi Önderleri)

    Osmanlı kaynaklarında adı sıkça geçen, Ancak günümüz araştırmacılarınca pek değerlendirilmeyen  Kalender Çeleb’nin ya da diğer adıyla Şah Kalender’in Anadolu Türk tarihi açısından önemi çok büyüktür. Çok büyüktür; çünkü Bektaşiliği derleyip toparlayan, biçimleyen ve kurallara bağlayan Balım Sultan’ dan sonra Bektaşi postuna oturmuş bir şahsiyettir. Bektaşi dergahının en  görkemli ve en itibarlı bir zamanında bu posta oturan ve büyük saygınlığı olan bu yüce kişi neden durup dururken Osmanlı yönetimine karşı isyan önderliği yapmıştır. İşte bundan dolayı çok önemlidir. İkincisi kendisinden  hemen önce Hacı Bektaş  postunda oturan Balım Sultan’ın Osmanlı padışahı 2.Bayazıt tarafından büyük itibar görmesi ve Osmanlı devleti ile Bektaşi dergahının ilişkilerinin en pekişmiş döneminde ilgi ve itibarını,rahatlığını  bırakarak neden kellesini Osmanlı askerlerine vermiştir? İşte Şah Kalender’in Türk tarihi açısından büyük önemi burdadır. Bu nedenle de Alevi Bektaşi araştırmacılığında büyük öneme sahiptir.

     

    Devamı..

Son Makaleler

Popüler