Arama Sonuçları: cem-evi

  • Alevilikte Cemevi (ya da Meydanevi) bir tapınma yeridir; inanç ritüelleri orada uygulanır

    Cami, cem sözcüğünden türetilmiş ve "toplanma yeri" demektir. Hemen anlaşılacağı gibi Cemevi ile aynı anlamı taşıyor. Ancak cami bu gerçek anlamından uzaklaştırılarak "Tanrı'nın evi", "Tanrı'ya dua etme (namaz kılma) mekânı", "Müslümanların tapınağı" biçiminde isimlerle kutsal görev yükletilmiştir.

    İsmail Kaygusuz

     

    Cami, cem sözcüğünden türetilmiş ve "toplanma yeri" demektir. Hemen anlaşılacağı gibi Cemevi ile aynı anlamı taşıyor. Ancak cami bu gerçek anlamından uzaklaştırılarak "Tanrı'nın evi", "Tanrı'ya dua etme (namaz kılma) mekânı", "Müslümanların tapınağı" biçiminde isimlerle kutsal görev yükletilmiştir. Kuran ayetlerinden hiçbirinde ve Muhammed'in davranışlarında görüldüğü gibi, Tanrı'nın adının anılması (Kuran 33, 41: Ey insanlar! Tanrıyı sıkça zikredin.) ve ona dua edilmesinin ne yeri ve zamanı ne de duruş biçimi belirlenmiştir.

     

     

     

     

     

    Devamı..
  • KIRKLAR CEMI

    İsmail Kaygusuz
    Alevi toplu tapınması Cem’in kökeni olan Kırklar Meclisi ve bağlı olarak Müsahipliğin Tarihsel Gerçekliği

    Bilindiği gibi Görgü Ceminin bir diğer adı da Kırklar Cemi’dir. Alevi inanç geleneği, Görgü Cemi’nin kökenini Muhammed Peygamberin Miraç’tan döndüğünde Kırklar Cemi’ne alınışına bağlamaktadır.

    Sünni ve Şii geleneğinde Mirac olgusunun , biçimi ve sayısı üzerinde çok sayıda rivayet vardır. Biri Mekke, diğeri Medine’de olmak üzere en az iki kez Muhammed’in Miraca çıktığından tutunuz da, Peygamberin, “ikisi Mekke’de, 118’i Medine’de” olmak üzere tam 120 kez Mirac yaşadığına dair bir hadisten bile sözedilmektedir.


    Devamı..
  • NAMAZ, CAMİ VE CEMEVİ

    NAMAZ, CAMİ VE CEMEVİ

    İsmail Kaygusuz

    Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Mehmet Nuri Yılmaz Milliyet'in röportajında özetle; "Bizim Alevileri assimile etmek gibi bir niyetimiz yoktur...Müslümanların tapınağı Camidir...Alevilerin de ibadet yeri camilerdir. Cemevleri milletimizin birliğine darbe vurur"   diyordu. Bu dört kısa cümleyle Başkanın şunları söylemek istediği apaçıktır: Müslümanlar sadece camide ibadetini yapar, başka bir yerde Tanrıya tapınamaz. Aleviler de kendilerini müslüman görüyorlarsa; kendilerini camiye çağırıyorum, buyursun gelsinler. Birleşme yerimiz camidir, cami birliğimizi sağlar; o zaman Diyaneti'n de tüm nimetlerini kardeş kardeş paylaşırız (mı?!)



    Devamı..
  • Cem Cem Evi nedir? Aleviler Cami de degil Cem Evi.

    Cem - Cem Evi, Alevilerin ibadet birligi

     

    Cem, Alevilerin topluca düzenledikleri ibadet töreninin adıdır. Cem kelime manasıyla "toplanmak" ve "birlik" anlamına gelmektedir.

     

    Alevi inancına göre Cem’in tarihçesi Hz. Muhammed’in yaşadığı dönemdir. Ve ilk Cem’e  Hz. Muhammed mürşitlik etmiştir. Buna "Kırklar Cemi" de deniliyor.

     

     



    Seyitören - Ardahan Damal Cem Evi acilisi

     

    Devamı..
  • KIRKLAR (Cem Cemi Alevi Alevilik)

    Kırklarla ilgili farklı anlatımlar var. Ama bu zamanı, mekânı farklı anlatımların hemen hemen hepsinin özü aynıdır. Bu ortak öze göre Kırklar; bir gün Hz. Muhammed, Medine’de yaptırdığı ibadethanenin bitişiğindeki toplantı yerine gelir ve kapıya vurur, içeride Kırklar toplantı halindedirler. Yalnızca bir iş için dışarıda bulunan Salman-i Farisi orada yoktur.






    Hz. Muhammed’e kapıyı açmadan kim olduğunu sorarlar. Peygamber olduğunu söyleyince, "bizim içimizde peygamberin yeri yok" diyerek kapıyı açmazlar. Hz. Muhammed üzülerek geri döner. Yolda, kulağına Tanrıdan bir ses gelir. Bu sese uyarak tekrar kapıyı çalar. Kim o dendiğinde "kavmin seyyidi, yoksulların hizmetçisiyim" karşılığını verir ve kapı açılır. İçerdekilere kimler olduğunu sorar. Onlarda "biz Kırklarız, toplandık, konuşuyoruz" derler. Hz. Muhammed, "siz kırk değil, otuz dokuz kişisiniz" deyince, onlarda "biz kırk kişiyiz, kırkımızda bir kişiyiz" karşılığını verirler. Hz. Muhammed kararsızlık geçirince Hz. Ali koluna bir kesik atar, otuz dokuz kişinin kolundan yere birer damla kan akar. Bu kan damlalarının ortasına bir damla kan da çatıdan düşer. Bu, dışarıda görevli olarak bulunan Salmanı Farisi’nin kanıdır. Sonra Hz. Ali kolunu sarar ve kanı durur. Bundan sonra Salmani Farisi elinde bir üzüm tanesiyle içeri girer ve Hz. Muhammed’e; "al bunu pay* et" der. Hz. Muhammed’de üzüm tanesini ezer ve suyunu kırk kişiye pay eder. Üzüm suyundan içen kırk kişi kendilerinden geçerek ayağa kalkıp dönmeye başlarlar. Hz. Muhammed’de onlara eşlik eder. Bir ara Hz. Muhammed’in takkesi yere düşer. Bunu alıp kırka bölerler ve kuşak yapıp bellerine sararlar.

    İnanca göre diğer insanlardan farklı ama kim oldukları bilinmeyen Allah dostu erenler vardır. Bunlara "Gayb Erenler" de deniliyor. Kırklarında kim oldukları bilinmiyor. Ama Cem ibadetine kaynaklık ettiği de bir gerçek.

    Ek: * Ey yoksulların hizmetçisi al bunu bizlere paylaştır.

    Devamı..

Son Makaleler

Popüler