HZ.MUHAMMED’İN EHLİBEYT’İ İLE İLGİLİ ( MEVEDET )
Kâinat’ın sahibi yüce Allah, Peygamberleri muhtelif şecerelerden yaratmıştır.
Ama beni ve Ali’yi bir şecere ve ağaçtan yaratmıştır.
Ben o ağacın kökleri mesabesindeyim. Ali ise o ağacın gövdesi, Fatıma ise o ağacın meyve vermesine bir vesiledir. Hasan ve Hüseyin de bu ağacın meyveleridir. Bize tabi olanlarda bu ağacın yapraklarıdır. Bu ağacın dallarından birine tutunan kurtuluşa erer, onu terk eden de ondan uzaklaşan kimse de helak olur. Birisi tam üç bin yıl Allah’a ibadet dahi etse riyazet ve ibadet sebebiyle su kırbası gibi kup kuruda olsa bizim aileyi sevmediği sürece Allah onu yüzü üste ateşe atacaktır.
Ehlibeyt’ime zulüm eden itretime eziyet etmekle bana eziyet eden kimseye cennet haram kılınmıştır.
Her kim ölürde kalbinde Ehlibeyt’imin sevgi ve muhabbeti olursa şehit olarak dünyadan göçmüştür.
Her kim Muhammed’in Ehlibeyt’inin sevgisi ile ölürse günahları bağışlanmış olarak ölmüştür. Ehlibeyt’imin sevgisi ile ölen kimse dünyadan tevbe olarak göçmüştür.
Her kim Muhammed’in Ehlibeyt’inin sevgisi ile ölürse imanı Kamilleşen bir mümin olarak ölmüştür.
Her kim Ehlibeyt‘imin sevgisi ile ölürse Azrail ve sonra da Nekir ve Münker onu cennetle müjdeler.
Her kim Ehlibeyt’in sevgisi ile ölürse gelinin damadın evine uğurlaması gibi o da cennete uğurlanır.
Her kim Ehlibeyt’in sevgisi ile ölürse kabirde onun için cennete iki kapı açılır.
Her kim Ehlibeyt’in sevgisi ile ölürse Allah onun kabrini rahmet Meleklerinin ziyaretgâhı haline getirir.
Ali ve Muhammed sevgisi ile ölürse Peygamberin Sünnetine ve Hakk cemaatin yoluna uyarak ölmüştür.
Her kim de Ehlibeyt’in düşmanı olarak ölürse kâfir olarak dünyadan göçmüştür.
Her kim Ehlibeyt’e düşmanlık ettiği halde ölürse kıyamette mahşere geldiğinde alnına şöyle yazılacaktır. Bu şahıs Allah’ın rahmetinde mahrumdur.