Horasan Teberdarı
Eba (bazı bölgelerde Eba yerine Ebu deniliyor) Müslim Horasani, sadece bizler için değil, bütün Ortadoğu toplumları için, özelikle de Horasan bölgesinde yaşayanlar için önemli bir önderdir. Etkisi günümüze kadar devam eden, haksızlığa başkaldırışların esin kaynağı bir önderdir.
Horasan Teberdarı Eba Müslimi bir çok yönüyle ele almak gerekiyor. Her ne kadar Eba Müslim tarihin önemli bir kesiti olan zalim Emevi iktidarını yıkmışsa ve böylece zalimlere karşı bir başkaldırı geleneği geliştirmişse de üzerinde yeteri kadar yazınsal çalışma olmayan biridir.
Tarihsel anlatımlara icabet edildiğinde görülecektir ki Eba Müslim bölgenin gelmiş geçmiş en önemli komutanlarından/önderlerinden birisidir. Hatta bazı anlatımlara göre Büyük İskenderden sonraki en önemli komutandır. Eba Müslim'in önderlik ettiği ihtilalde yüz binlerce insan can vermiştir.
Eba Müslim'in yaşantısı, mücadelesi, fikirleri, eylemleri, eylemlerin sonuçları ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken hususlardır. Eba Müslim hakkında fikir sahibi olmak için birden fazla noktada yoğunlaşmak gerekiyor. Bizlerde bazı başlıklar boyutuyla bazı hususlara değineceğiz.
Eba Müslim bir köledir. Etnik kökeni tartışma konusu olmuştur. Bir çok halk Eba Müslim'in kendi ırklarından olduğunu iddia etmiştir. Bu anlamda kesin olarak şu ırka mensuptur demek imkansızdır. Bazı kereler soyunun Araplara kadar, Haşimilere kadar uzanması bu konuda kesin yargı vermenin ne kadar zor olduğunun işaretidir. Aslında bu bir yerde önemsizdir de. Önemli olan Eba Müslim'in uğruna mücadele ettiği değerlerdir. Eba Müslim'e birden fazla halkın sahip çıkması Eba Müslim'in ne kadar belirleyici şekilde tarihe yön verdiğinin, olumlu anlamda yön verdiğinin delili olarak da algılanmalıdır.
İlginçtir, Eba Müslim bir köle iken yeni bir dönemi başlatan bir önder oluyor. Bir köle, bölgenin Büyük İskenderden sonra tanık olduğu en büyük komutan oluyor. Bir köle, yüz binlerce insanın can verdiği bir mücadelenin önderi oluyor. Bir köle; Eba Müslim, kalkıp her türlü saray entrikalarının hakim olduğu, kurnazların en kurnazı diye nam alan Muaviye'nin temellerini attığı, zalimlikte sınır tanımayan Yezit gibilerinin güçlendirdiği bir devleti yıkıyor. Bir köle, insanları –yüz binlerce insanı- bir davaya inandırıyor, onları örgütlüyor, askeri olarak eğitiyor ve ihtilale önderlik ederek başarıya ulaşıyor.
Horasanın Kutsal Baltası olan Eba Müslim, zalimlikte sınır tanımayan, hilebazlıkta üstüne bulunmayan Emevi iktidarını yıkıyor; ezilmiş, dışlanmış kitlelere/halklara umut oluyor. Doğruları için, değerleri için, hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan Eba Müslim, tartışmasız bir şekilde önderi olduğu ihtilalin merkez yönetimini eline geçiren Abbasoğlu ailesinin verdikleri sözlerin arkasında durmadıklarını, yapılan anlaşmaları hiçe saydıklarını görüyor ve hiç tereddüt etmeden bunlara karşı mücadele bayrağını açıyor. Bu noktada hassasiyetle üzerinden durulması, irdelenmesi gereken bir durumdur.
Yukarıda izah etmeye çalıştığımız gibi Eba Müslim büyük emeklerle devrimi örgütlüyor. Bu devrimi öyle sıradan bir güce, devlete karşı örgütlemiyor. Emevi devletine karşı bir devrimi örgütlüyor Eba Müslim. Eba Müslimden önce sayısız insan bu zalim düzene başkaldırmış, isyan etmiş, lanetli devleti devleti yıkmak istemiştir. Ancak, ne yazık ki hiç biri bu devleti yıkmaya muvaffak olamamış, çok ağır yenilgiler almışlardır. Bütün bu başarısız girişimler Emevi devletini daha da güçlendirmiştir. Yani Eba Müslim'in stratejisi, taktikleri, planları, örgütlenme tarzı, savaşı... öyle sıradan, basit değildir. Eğer klasik yöntemler olsaydı Eba Müslim'in sonu da diğerleri gibi yenilgi olacaktı. Demek ki bütün boyutlarıyla Eba Müslim de kapsamlı bir önderlik mevcut.
Eba Müslim Horasani komple bir önderliktir. Başarı için her şeyi en küçük ayrıntısına kadar dahiyane bir şekilde, kılı kırka yararcasına planlamış, düzenlemiştir. İdeallere bağlılık, Ehlibeyt anlayışına sadakati tartışılmaz bir keskinliktedir. Başarısızlığa uğratacak en küçük bir zaafa yer yoktur Eba Müslim de. Denilebilinir ki, “madem Eba Müslim böyle komple bir önderliktir, o halde neden Abbasoğullarının hilelerini göremedi ve devrim sonrası tasfiye edildi?” (Bizlere göre Eba Müslim komple bir önderliktir, devrimden sonra tasfiye edilmiş olması bu gerçeği değiştirmiyor). Emevi saltanatının yıkılması onun için esastı. O yüce şahsiyette bunu basarmıştır. Doğrudur. Eba Müslim, ihtilali gerçekleştiren önderken merkezi yönetimi eline geçirmiş bulunan Abbasoğulları tarafından tasfiye edilmiştir. Bunun birden fazla nedeni vardır. Her şeyden önce kanlı Emevi devletini yıkmak isteyen Eba Müslim, Ehlibeyte yakınlıkları, Emevilere karşıt olmaları sebebiyle Abbasoğullarına biat etmek zorunda kalmıştır. Bu biat öyle bildiğimiz tabii olmak manasında bir biat olmayıp, daha çok ittifak temelli bir biattir. Abbasoğullarının artık gereken dersleri aldıklarına, Ehlibeytin/Ehlibeyt taraftarlarının her türlü hak ve hukuka sahip olunacağına dair sözler alınmış, anlaşmalar yapılmıştır. Bu sözlere inanılmış, inanılmak zorunda kalınmıştır. Çünkü Ehlibeyte, Ehlibeyt taraftarlarına kan kusturan Emevilerin kanlı saltanatlarını yıkmak esas görev durumundaydı. Ehlibeyt bendelerinin tek başına bu gücü tasfiye etmeleri imkansızdır. Abbasoğulları da bir çok boyutuyla güçlüdürler. Bütün bu sebeplerden dolayı Abbasilerle yol alınmak zorundaydı. Elbette Ehlibeyt bendelerinin, başta Eba Müslim olmak üzere ihtilal sonrası planları vardi. Ne yazık ki Eba Müslim'in bu planları uygulamaya fırsatı olmadan katledilmiştir. Eba Müslim şehadetiyle bile çok önemli bir görevi yerine getirmiştir. Ehlibeytin çok daha dikkatli olmasını ve ayni trajedileri bir daha yaşamaması için erkenden önlem alınmasını sağlamıştır.
Gelecek kuşaklara şanlı bir miras; direniş, umut, mücadele ve başarı geleneği bırakarak şehadete ulaşan bu büyük komutandan öğrenmeye devam ediyoruz. Ona layık öğrenciler olacağımıza, onun gibi her daim Ehlibeyte bağlı kalacağımıza, Ehlibeyte sembolleşen değerlere bağlı kalacağımıza, asla haksızlığa boyun eğmeyeceğimize, her daim zalimin karşısında olacağımıza, mazlumun yanında olacağımıza söz veriyoruz.