Hayyam - (Alevi Önderi, Alevi Önderleri)
Hayyam, 1048 yılında Nişabur’da doğdu. 1122 yılında Nişabur’da hakka yürüdü. Hayyam adı çadırcı anlamına geliyor ve babasının mesleği olan çadır yapıcılığından dolayı verilmiştir.
Devamı..
Hayyam, 1048 yılında Nişabur’da doğdu. 1122 yılında Nişabur’da hakka yürüdü. Hayyam adı çadırcı anlamına geliyor ve babasının mesleği olan çadır yapıcılığından dolayı verilmiştir.
Devamı..
Kazak Abdal’ın doğum tarihi ve doğum yeri hakkında çeşitli bilgiler var. Bunlar içinde en çok bilineni, Romanyalı olduğu ve 17. yüzyılda yaşadığıdır. Kazak Abdal, bir çok düşündürücü olayı hiciv yöntemiyle dile getirmiştir. Günümüzde dahi Kazak Abdal’ın şiirleri güncelliğini ve önemini korumaktadır.
Devamı..
Şah Abbas, Şah İsmail ve Şah Tahmasp’tan sonra Safevi devletinin en önemli yöneticilerinden birisidir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 1629 yılında hakka yürüdüğü sanılmaktadır. Şah Abbas, düşmanların saldırıları ve yöneticilerin basiretsizliği sonucu gerileme dönemine giren Safevi devletini tekrar canlandırmıştır. 1603’ten itibaren kaybettiği toprakları tekrar almaya başlamıştır. Bunlar arasında Bağdat’ta vardır. Şah Abbas’ın önderlik kabiliyeti sonucu, Safevi devletinin sınırları genişlemeye devam ediyordu. Bu genişleme onun hakka yürümesinden sonra da devam etti. Afganistan içlerine kadar genişledi.
Devamı..
Yedi ulu Alevi ozanından biri olan Yemini’nin nerde ve ne zaman doğduğu bilinmemektedir. 16. Yüzyılda yaşadığı sanılmaktadır. Asıl adının Ali olduğu, Akyazılı İbrahim Dede Zaviyesinde hizmet ettiği ve Yemini Mahlasınıda burada iken aldığı sanılmaktadır. 1519 yılında yazıldığı tahmin edilen ve Hz. Ali’nin faziletlerini anlatan Faziletname adlı eser Yemini tarafından yazılmıştır.
Devamı..
Şah Kulu’nun doğum tarihi bilinmemektedir. Günümüzde Antalya adını alan Teke iline bağlı Korkuteli kazasının Yalımlı köyünde doğdu. Şah Kulu’nun babası Hasan halife, Şah İsmail’in babası Şah (Şeyh) Haydar’ın halifesiydi. Şah Kulu küçük yaşlardan itibaren eğitime tabi tutulmuş, bu eğitim sonucu kendisini her alanda yetkinleştirmişti. Babası Hasan halifenin hakka yürümesinden sonra babasının kurduğu tekkenin başına geçmişti. Bu da kendisine büyük bir sorumluluk getirmişti. Şah Kulu, kendisini toplumuna karşı sorumlu hissediyordu. Bunun neticesinde, Osmanlı devletinin halk üzerindeki baskılarının artması sonucu çareler arıyordu.
Devamı..