Zeynep adı Alevi toplumunda yiğitliğin adı olarak
bilinir. Bu yiğitlik kültünün oluşumunu Hz. Zeynep gerçekleştirmiştir.
Aslında Zeynep adı salt yiğitlik için değil, aynı zamanda doğruluğun,
mertliğin,
zalimin zulmüne direnmenin,
hakkaniyetin, fedakârlığın... da adıdır. İşte Zeynep isminde sembolleşen
bu değerlerin yaratıcısı Hz. Zeynep’tir.
Hz. Zeynep, Hz. Ali’nin
ve Hz. Fatma’nın kızıdır. Hz. Zeynep, dedesi Hz. Peygamberin, abileri
İmam Hasan ve Hüseyin’in yolundan gitmiştir.
Her şey açık değil mi?
Eğer bir insanın dedesi
Hz. Muhammed ise, babası Hz. Ali ise, annesi Hz. Fatma ise, abileri İmam
Hasan ve Hüseyin ise; o kişinin nasıl önder bir şahsiyet olduğu yeteri
kadar açık değil mi? Böylesi
nurlu bir ortamda dünyaya gözlerini açan
bir şahsiyetin önderliğini anlatmaya gerek var mı? Zaten önderlik
sınavını en muazzam şekilde Kerbelâ’da, Yezit lânetlisinin saraylarında
alnı açık, başı dik olarak
vermiştir. Tarihin en mühim döneminde
hakkaniyeti savunmuş ve savunmasıyla zalimlerin, hainlerin, korkakların,
haksızların... önünde boyun eğmeyeceğini kanıtlamıştır. İşte Zeynep böylesi bir kişidir. Asla ideallerinden ve doğrularından taviz vermemenin adıdır. İdeallerini her koşulda savunmanın adıdır.
Hz. Zeynep, Hz. Ali ve
evlatlarına yapılan bütün haksızlıklardan payını fazlasıyla almıştır.
Ehlibeyt’e düşmanlığın had safhada olduğu bir zamanda yaşamış ve
saldırılara cevap olmaya çalışmıştır.
Hz. Zeynep’in yaşamını
kısa bir anlatımla anlatmak mümkün değil. Yine Hz. Zeynep’i anlatırken
bazı kronolojik bilgiler ve verilerde sınırlı kalmak, Hz. Zeynep gibi
büyük bir öncüye
haksızlık olur.
KERBELÂ VE ZEYNEP
Kerbelâ... İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük trajedi. Kerbelâ’da sadece trajedi yoktu. Orada aynı zamanda İmam Hüseyin’in bütün
insanlığa asırlarca yol gösterecek mesajı da vardı.
Hz. Zeynep’te Kerbelâ’da
başına neler geleceğini bile bile İmam Hüseyin ile beraber gitmiştir.
Kocasının bütün telkinlerine rağmen Hüseyin’i yalnız bırakmamış ve
çocuklarıyla beraber
İmam Hüseyin’e yoldaşlık etmiştir. Bu
manada doğruları savunmak adına kocasının telkinlerini reddetmiştir. O
günün şartlarında bir kadının kocasını dinlememesi ender görülen bir
olaydır. Hz. Zeynep burada da
önderliğini kanıtlamış ve iradesini
ortaya koymuştur. Doğru bildiği yolda sonuna kadar gitmiştir.
Hz. Zeynep’in günümüze
kadar süren önderlik anlayışını iyi anlamak gerekiyor. Hz. Zeynep koca
iktidarını reddetmiştir. Bu, öylesine verilmiş bir karar değildir.
Aksine iyice düşünülmüş, ölçülüp
biçilmiş bir karardır. İdealleri uğruna
her türlü bedeli vermenin gereğidir. Nitekim Hz. Zeynep
Kerbelâ’da İmam Hüseyinle beraber öz evlatlarını da şehit vermiştir.
Kendisine olmadık hakaretlerde bulunulmuştur. Hz. Zeynep ise bütün bu
zalimliklere karşın başını dik tutmuş ve doğrularını en mükemmel şekilde
zalimlere karşı dile getirmiştir. Hz. Zeynep, böylece Ehlibeyt
davasının sahipsiz olmadığını göstererek, önderlik gücünü ortaya
koymuştur. Bu değerli kadın önderden öğrenecek yığınla ders var. Ne
mutlu Zeynep gibi yaşayanlara, yaşamak isteyenlere.
Devamı..